Arazi Özel Raporu’nu, 52 ülkeden aralarında TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş’in de yer aldığı 107 bilimci hazırladı. Rapor iklim krizinin etkilerinin şiddetli hissedileceği Akdeniz kuşağıyla ilgili önemli bulgular içeriyor. Bu bulgulara dikkat çeken TEMA Vakfı, COVID-19 salgınıyla yeniden gündeme gelen doğal alanların tahribatı, gıda güvenliği ve iklim krizi tartışmalarının arazi kullanımı ekseninden tekrar ele alınması gerektiğini vurguluyor.

Arazi Özel Raporu’ndan öne çıkan bulgulardan bazıları:
-Küresel ısınma kurak alanları ve çölleşmeyi artırıyor. Sıcak hava dalgalarının sıklık, yoğunluk ve süresinin; kuraklıkların ise sıklık ve yoğunluğunun özellikle Akdeniz bölgesinde ve Güney Afrika'da artacağı tahmin ediliyor. Bu durum kuraklık, daha şiddetli su kıtlığı, daha fazla toprak erozyonu, bitki örtüsü tahribatı, orman yangını, biyolojik çeşitlilik kaybı ve gıda arzının riske girmesi demek.
-Arazi tahribatı ve biyolojik çeşitlilik kaybı insanlık tarihinde görülmemiş durumda.
Dünyanın yaklaşık yüzde 75’ini kullanan insanlar, kullandıkları arazilerin yüzde 25’inde tahribata neden oluyor. Ancak bu tahribat, biyolojik çeşitliliğin yüzde 11-14 oranında azalmasına yol açıyor.
-Sera gazı salımının azaltılması ve sürdürülebilir arazi yönetimi için alınacak tedbirlerin, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmalarının bugünden hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunun için gerekli adımlar şöyle:
Tahrip olmuş arazilerin ıslahı (restorasyonu).
Tarım arazilerinde toprağı koruyan, toprakta karbon depolanmasını artıracak, hasat kayıplarını azaltacak, hasat artıklarını değerlendirecek uygulamaların yaygınlaşması.
Tarımda tasarruflu su yönetimin sağlanması.
Sürdürülebilir orman, otlak ve mera yönetimi.
Orman yangınlarına karşı önlemlerin artırılması.
Tüketimin azaltılması.
Gıda israfının önlenmesi.