Virüsten Kaçarken İklim Krizine Yakalanmak raporuna göre, sokağa çıkma yasakları ulaşım kaynaklı hava kirliliğini azalttı. Ancak bu geçici iyileşmenin kalıcılaşması için salgın sonrası toplu taşıma, bisiklet ve temiz enerjiyle çalışan araçların daha çok kullanılması gerekiyor.

Nisan Ayında En Fazla Azalma Mecidiyeköy’de

Rapor, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Çanakkale’de T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelerin trafik kaynaklı hava kirliliğini ölçmek üzere yerleştirdiği hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerinin incelenmesiyle hazırlandı. Bu kentlerdeki 12 istasyonun verilerine göre nisan, mayıs ve haziran aylarındaki aylık ortalama PM10 derişimleri, 2019’un aynı dönemine göre genelde azaldı. Nisan ayında en fazla azalma, İstanbul’un Mecidiyeköy semtinde yüzde 38,36 olarak gerçekleşti. NO2 (azot dioksit) derişimlerine bakıldığındaysa 2019 yılı Nisan ayında 10, Haziran’da 7, Mayıs’taysa bütün istasyonlarda hava kirliliği azaldı.

Rapora göre, Türkiye’nin toplam seragazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 16’sı ulaşım kaynaklı. Üstelik, dizel ve benzin gibi fosil yakıtla çalışan araçlar sadece hava kirliliğine değil, küresel ısınmaya da neden oluyor. Çözümse yeşil ulaşım. Örneğin elektrikli otobüsle işine giden bir kişi kilometre başına 25 gram karbondioksit emisyonuna neden olurken otomobil kullanan bir kişi bunun yaklaşık sekiz katı emisyona yol açıyor. Şarj edilemeyen hibrit otomobiller de sanıldığı kadar masum değil, aynı mesafe için 158 gram emisyona yol açıyor. Paylaşılan basgitler (e-skuter) de bakım süreci enerji yoğun olduğu için emisyon açısından sanıldığının aksine sıralamada orta sıralarda yer alıyor.

Virüsten Kaçarken İklim Krizine Yakalanmak 1

Havamızı ve iklimimizi krizden çıkarabiliriz...”

Magma yazarı ve Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz’ün açıklaması şöyle: “Salgın sırasında toplu taşımadan kaçmaya çalıştık ama salgından sonra toplu taşımayı, elektrikli araçları ve yürümeyi daha fazla hatırlamak zorundayız yoksa bizi iklim krizi gibi bir başka felaket bekliyor.” Temiz enerjiyle çalışan araçların sayısının ve çeşidinin çoğaldığını vurgulayan Gürbüz, “demiryolunun yolcu taşımacılığındaki payının yüzde 1’de kaldığı Türkiye’de bisiklet yollarından yeni teşvik yöntemlerine kadar birçok farklı uygulamayla ulaşımı fosil yakıt bağımlılığından kurtarabilir, havamızı ve iklimimizi krizden çıkarabiliriz” dedi.

Hava Kirliliğinin Yüzde 25’i Trafik Kaynaklı

Raporun yazarlarından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala da ince partikül maddelerden kaynaklanan kentsel hava kirliliğinin yaklaşık yüzde 25’inin trafikten kaynaklandığını belirtti. Hava kirliliğinin çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çeken Prof. Dr. Pala şunları söyledi: “Motorlu araçlar, insan sağlığını etkileyen hava kirleticilerinin başlıca kaynakları arasında. Araç̧ emisyonları astım hastalığı, akciğer kapasitesinin azalması, zatürre, bronşit vb sağlık sorunlarını tetikleyen duman oluşumuna neden olur. Birçok bilimsel çalışma, partikül madde solunmasını astım, kronik bronşit ve kalp krizi gibi önemli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirmiştir.”