Brezilya’daki Fiocruz adlı sağlık örgütü tarafından yapılan son araştırmalar, Amazon ormanlarında yaşayan Yanomami ve Yekuana yerlileri arasında yüksek oranlarda cıva zehirlenmesi yaşandığını ortaya çıkardı. Araştırma için 19 farklı kabile bireyinden alınan saç örnekleri bölgedeki yerlilerin yüzde 90’ının cıva zehirlenmesinden ağır şekilde etkilenmiş olduğunu gösterdi.

Yanomamilerin topraklarında yasadışı şekilde iş yapan altın madencileri, yerlilerin nehirlerini altın çıkarma işlemi esnasında kullanılan cıvayla kirletiyor. Yanomamiler bu nehirleri içme suyu ve balık ihtiyacı için kullandıklarından, metaller yiyecek zinciriyle insanların vücuduna giriyor. Cıva insan vücuduna girebilen ağır bir metal ve içindeki birleşimler ana sinir sistemi, idrar, kalp ve damar sistemlerini direk hedef alan toksinler içermekte.

Devam eden farklı araştırmalarda, Amazonlarda cıva zehirlenmesinden etkilenen başka topluluklar da olduğu ortaya çıktı. Yerli halkların hakları için mücadele eden Survival International adlı sivil toplum örgütünün raporuna göre Peru’daki Nahua kabilesi üyelerinin yüzde 80’i cıva zehirlenmesinden etkilenmiş. Bu bireylerin yüzde 63’ü çocuk. Semptomları arasında kansızlık ve böbrek yetmezliği olan cıva zehirlenmesinden bir çocuğun hayatını kaybettiği de bildirildi.

Bu yaşananlar Brezilya ve Peru hükümeti tarafından zaten yıllardır bilindiği halde ne yazık ki hiçbir önlem alınmıyor. Özellikle ormanda yaşayan ve henüz iletişime geçilmemiş Amazon topluluklarının bu durumdan ne kadar etkilendiğinin bilinmemesi endişe yaratıyor.

Survival International, yürüttüğü kampanya kapsamında Birleşmiş Milletleri de önlem almaya çağırdı. Survival’ın başkanı Stephen Corry yaptığı açıklamada şöyle söyledi: “Hükümetler saatli bomba üzerinde oturuyor. Önlem almadıkları her hafta daha fazla yerli zarar görüyor. Cıva zehirlenmesi tespit edildiğinde bunun kaynağının hemen durdurulup etkilenenlerin tedavi edilmesi şart. Bu araştırmanın sonuçları konusunda çok endişeliyiz. Bu kirlilik bitkileri, hayvanları ve gelecek nesilleri etkiliyor...”