Sene 1760, Osmanlı donanmasının armada gemisi Burc-u Zafer (Corona Ottomana), Pietro de Giovanni Zelalic adlı bir tayfanın çıkardığı isyanla kaçırılarak Malta limanına sığınır. İki ülke arasında uluslararası sorun çıkmasını engellemek isteyen Fransa, gemiyi Malta’dan satın alarak Osmanlı İmparatorluğu’na hediye eder. Bu olay, Osmanlı ile Malta arasındaki çalkantılı ilişkinin yansımasıdır. Öyle ki Piyale Paşa, 1565 yılında Malta kuşatmasını başlatmış, Turgut Reis bu seferde hayatını kaybetmiş ve kuşatma başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İki ülke arasında yüzyıllar boyu süren deniz ticaretinde yemek kültürü de iki kıyı arasına taşınır. Malta Turizm Ofisi’nin Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirdiği Tarihin Tadına Bak adlı etkinlikte bu gemi yolculuklarında yenilen yemekler günümüze taşındı. Fransız ressam Antoine Favray’in tablolarından ve Burc-u Zafer gemisinin kayıtlarından yola çıkarak kuzu yemeği, safranlı pilav, istiridye turşusu, pandispanya gibi yiyecekler gecenin konukları için özel olarak hazırlandı. Sunulan yemekler, tarihi arşivlerdeki tarifler ve 18. yüzyılda Osmanlı ve Malta gemilerinde bulunan malzemelerle ve o dönemdeki şekliyle Malta’dan gelen şefler tarafından pişirildi. Heritage Malta Genel Müdürü Noel Zammit, Malta ile Türkiye arasındaki dostluğun ve turizmin gastronomi ve tarihle güç bulacağını belirtip etkinliğin tüm katılımcılarını böyle bir kültürel dostluk zemininin gönüllüleri ve öncüleri olmaya davet etti.
Tarihin Tadına Bak
Osmanlı İmparatorluğu ile Malta arasında yüzyıllar boyu süren deniz ticaretinde yemek kültürü de iki kıyı arasına taşındı. Malta Turizm Ofisi, Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirdiği Tarihin Tadına Bak adlı etkinlikte bu gemi yolculuklarında yenilen yemekleri günümüze taşıdı.