İstanbul Planlama Ajansı, kentin yıllardan beri süregelen temel sorun alanlarını ortaya koyan “Kentsel Analiz Raporu”nu yayımladı. Kentleşme ve Planlama, Yeşil Alanlar, Kıyılar ve Meydanlar, Ulaşım, Deprem gibi 13 farklı başlıkta hazırlanan rapor, kentin sorunlarını gözler önüne seriyor.

KENTLEŞME VE PLANLAMA

Kentsel Analiz Raporu’na göre, İstanbul’daki orman alanları 1990 yılında 285 bin hektar iken 2020 yılında yaklaşık 50 bin hektar gerileyerek 238 bin hektara düştü. “2009 İstanbul Çevre Düzeni Planı hedefi korunmalı ve İstanbul’un kuzeye doğru büyümesi durdurulmalıdır” denen rapora göre,

- 30 yılda İstanbul’un orman alanlarının %17,5’i yok edildi.

- Üçüncü Havalimanı inşaatı ile 61,9 kilometrekare orman alanı ve 2,11 kilometrekare tarım alanı yok edildi.

- Üçüncü Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu inşaatı ile 32,4 kilometrekare orman alanı ve 6,7 kilometrekare tarım alanı yok edildi.

- Kanal İstanbul projesi hayata geçirildiği takdirde 4,1 kilometrekare hektar orman alanı ile 134,5 kilometrekare tarım alanı yok edilecek.


İstanbul İçin İklim Değişikliği Alarmı 1

YEŞİL ALANLAR, KIYILAR VE MEYDANLAR

İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı yasal standardın yarısının altında. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre, kişi başına 15 metrekare yeşil alanın düşmesi gerek. Oysa Beykoz, Şile, Adalar, Çekmeköy, Silivri, Çatalca, Sarıyer ve Arnavutköy ilçeleri dışında diğer tüm ilçeler yasal standartların altında. World Cities Culture Form’un 2019 tarihli araştırmasına göre, dünyanın önde gelen şehirleri kişi başına düşen yeşil alan miktarına göre sıralandığında İstanbul sonuncu sırada. Zira, İstanbul’da 2016 yılında kişi başına düşen aktif yeşil alan 2,67 metrekare.

Halkın kıyılara ulaşımının irdelendiği raporda, “İstanbul’un kıyı alanları planlanırken kamu yararı göz ardı ediliyor, yurttaşların kıyılara erişimi önündeki engeller artıyor” deniyor. Toplam 690 kilometre uzunluğundaki kıyıların;

-       %42’si erişilebilir;

-       %18’i yarı erişilebilir (üniversite kampüsleri, iskele, liman, kamu binaları vb. kullanımlar),

-       %40’ı erişilemez (özel konut alanları, askeri alanlar vs.) durumda.

-       2002 yılından itibaren hayata geçirilen mega projelerle kıyı alanlarının erişilebilirliği gittikçe daralmakta

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, ÇEVRE VE EKOLOJİ

İklim değişikliği etkileri açısından Avrupa’daki en yüksek riske sahip liman kenti İstanbul, sera gazı salım miktarıyla dünyada 26. sırada. İstanbul’u 2050 yılında adil ve düşük karbonlu kent yapma hedefinin gerçekleşebilmesi içinse 2030 yılında karbon salınımlarının %40 azalmış olması gerekiyor.


İstanbul İçin İklim Değişikliği Alarmı 2

Raporda dikkat çekilen konulardan biri de hava kirliliği. Avrupa’nın en kalabalık kenti İstanbul’da, 2019 yılında sayısı otuz olan ölçüm istasyonlarına rağmen hava kalitesi adına yeterli ölçüm yapılamıyor. Bununla birlikte;

-       İstanbul, 2017 yılından beri hava kirliliğine bağlı ölüm sayısının en fazla olduğu il. Yalnızca 2019 senesinde hava kirliliğine bağlı ölüm sayısı 3.761.

-       Nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu iki ilçe olan Gaziosmanpaşa ve Güngören’de hiçbir hava kalitesi ölçüm istasyonu bulunmuyor. Nüfus yoğunluğu yüksek olan Bayrampaşa, Bağcılar gibi ilçelerde de hava kalitesi ölçüm verisi yok.

“Su stresi 2030 yılında krize dönüşecek”

İstanbul’da hayati öneme sahip içme suyu havzalarında 1,5 milyon insan yaşıyor. İSTKA 2014-2023 Bölge Raporu’na göreyse İstanbul’da kişi başına temin edilen su miktarı yıllık 195 litre. Rapor, su kaynaklarının yalnızca %52,4’ü dolu olan İstanbul için korkunç geleceği bir kez daha gözler önüne seriyor: Su kaynaklarındaki azalma ve kirlilik nedeniyle su stresi 2030 yılında krize dönüşecek.

İŞSİZLİK, YOKSULLUK, ULAŞIM…

İstanbul’u bütüncül olarak ele alan Kentsel Analiz Raporu”na göre diğer başlıklardaki bazı sorunlar şöyle:

-       Milli gelirin üçte ikisinin üretildiği kentlerde yerel yönetimleri kazanan CHP’li belediyeler, kamu kaynaklarının ancak %9’unu kullanabiliyor.

-       İstanbul’da konut stokunun artmasına rağmen barınma sorunu çözülmüyor.

-       İstanbul’da 2000 yılı öncesi inşa edilen 793 bin 800 bina yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

-       Genç işsizliği kalıcı hale geliyor, emeklilik sonrası çalışma artıyor.

-       Kayıt dışı çalışanların oranı artıyor.

-       Her 4 gençten 1’i işsiz, tüm yaş gruplarında işsizlik oranı %10’un üzerinde.

-       İstanbul’da en yüksek ve en düşük gelir grubu arasındaki fark 8 katına çıktı.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.