Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur’un 1970’li yıllardan bu yana biriktirmeye başladığı kibrit koleksiyonunun değerli parçalarından oluşan “Kibrit Sergisi” 22 Mart’ta Karşıya Belediyesi Cordelion Mutfak Sanatları Merkezi’nde (Ahmet Taner Kışlalı Parkı) sanatseverlerle buluştu. Sergi haftanın her günü saat 11.00-17.00 saatlerinde ziyarete açık olacak. Serginin başlığını adını Can Yücel'in “Kibrit Çakıyorsun Karanlıkta” şiirinden almış.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 1

Magma dergisinin özel deprem sayısında Haluk Sağlamtimur, Urartu Bilinci başlıklı yazısında Doğu Anadolu’da 250 yıl kadar hüküm süren Urartu Krallığı’nın depreme karşı aldığı önlemleri anlatmıştı. Değerli arkeoloji çalışmaları ve yayınlarıyla tanıdığımız Haluk Hocamız ile bu kez arkeoloji hakkında değil kibrit kutusu koleksiyonuyla ilgili söyleşeceğiz. Sağlamtimur’un 1970’li yıllarda henüz daha 5 yaşındayken Adıyaman’da biriktirmeye başladığı kibrit kutuları bugün hakkında tezler, makaleler yazılan yaklaşık 25 bin parçadan oluşan dev bir koleksiyona dönüşmüş.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 2

Sağlamtimur koleksiyona başlama hikâyesini “Soba-Kömür-Kibrit-Kar Kış Kitabı”nda yer alan yazısında şöyle anlatıyor: "Koleksiyonumun başlangıç; hikâyesi, 1970'li yılların başlarında bakkala gelen ilk Clipper marka gazlı çakmakları görmemle başladı. Çocuk aklımla, artık kibritin kullanım ömrünün dolduğunu, yavaş yavaş piyasadan kalkacağını tükeneceğini düşündüğüm için ilk önce 10x10’luk paketlerden oluşan 100 adetlik bir kutuyu alıp bir süre sakladım. Bu kibritleri aldığımda düşündüğüm şey tam olarak koleksiyon yapmak değildi. Daha sonra meraktan 100 adetlik kutuyu açıp, dedemden kalan küçük bir dolabın içine dizmeye karar verdim. Paketi açtığımda her kibrit kutusunun üzerinde farklı şehirlere ait farklı renklerde basılmış saat kuleleri olduğunu gördüm. Satın aldığım kibritler, 1970'li yılların başında Tekel'in yaygın olarak ürettiği, üzerinde farklı şehirlerin saat kuleleri baskıları olan kibrit kutuları serisiydi. Bu kibritler o zamanlar 3 tanesi 25 kuruşa satılmaktaydı. Kutu ve baskı özellikleri açısından kaliteli olduklarını söylemek zordu. Hatta üzerlerinde "Vasati 40 çöp" yani ortalama 40 çöp yazmasına rağmen, çöpleri sayıldığımda ya eksik ya da fazla çıkıyordu. Bir süre sonra mahalledeki iki arkadaşımı da kibrit kutusu toplamaya ikna edip kutular üzerine kibrit etiketi olarak basılmış başka hangi şehirlerin saat kulesi var diye hep beraber Adıyaman'ı bakkal bakkal dolaşmaya başladık. O andan itibaren, piyasada bütçemize göre biraz daha pahalı, tanesi 25 kuruş olan Çıra, Türkay ve tanesi 40 kuruş olan İnci markalı özel sektör tarafından üretilen daha kaliteli başka marka kibrit kutularının da olduğunu fark ettik, onlardan da almaya başladım… Benimle beraber kibrit toplamaya başlayan arkadaşlarım kısa bir süre sonra sıkıldığı için, bir gazoz bedeli diyebileceğimiz küçük paralar karşılığı diğer koleksiyonlarını satın aldım. O günden sonra Adıyaman'da tek kibrit koleksiyoneri olarak yoluma devam ettim. Aslında 6-7 yaşımda yapmaya çalıştığım koleksiyondan ziyade bir oyundu. Şimdiki çocukların ahşap veya plastik legolarla oynaması gibi, haftanın belli günleri onları dizip bakıyordum.”

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 3


Kibrit kutusu koleksiyonculuğu merakınızın arkeolog olmanıza katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?

Adıyaman’da kibrit kutusu toplamak ile başlayan çocukluk yıllarımda ne olduğunu bilmeden bulabildiğim her şeyi toplamaya başlamıştım. Aslında bu durum tüm koleksiyonerlerin yaşadığı bir süreç, bütün koleksiyonerler çok farklı nesneler toplamaya başlar ve zaman içerisinde bunların bir, ikisi ile yoluna devam ederler. Ama her zaman evin bir köşesinde az sayıda da olsa başka nesneler de bulundu. Kibrit kutularını toplamaya başladıktan sonra yaşadığım şehir olan Adıyaman’da paramın yettiği ölçüde ne bulursam toplamaya başlamıştım, pul koleksiyonu, paralar, eski bakır eşyalar, kilim, kapı tokmakları, döküm ütüler vs gibi, ancak zaman içerisinde bunlardan birine karar vermek gerekiyordu. Ortaokul yıllarına geldiğimde artık kibrit koleksiyonu yapmaya karar vermiştim. Bu nedenle üniversitede ne okuyacağımı düşünürken arkeoloji okuyabilirim diye düşündüm ve Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü kazandım. Sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nu farklı şehirlerindeki kazı çalışmaları ile birlikte uzun yıllar süren arkeoloji hayatım başladı. İyi ki koleksiyoner olmuşum ve iyi ki arkeoloji okumuşum, bir daha dünyaya gelsem aynı şeyleri yapardım diye düşünüyorum.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 4


Koleksiyonunuzun sıradan bir koleksiyon olmadığını ne zaman fark ettiniz? İlk serginizi açmaya ne zaman karar verdiniz?

Arkeolojik kazı projeleri nedeniyle uzun süre yalnızca kibrit toplayıcısıydım, çevremdeki herkes koleksiyonumu bildiği için arkadaşlarım, eş dost, gittikleri yerlerden kibrit kutusu getiriyordu. Bende bu arada piyasada üretilmiş olan kibritleri almaya çalışıyordum. 2000’li yıllar ülkemizde elektrikli ocaklar ve çakmak sayısının arttığı yıllardı, yerli kibrit fabrikaları bir bir kapanıyor veya uluslararası şirketler tarafından satın alınıyordu. Çocuk aklımla ilk çakmağı gördüğümde aklıma gelen şey aynıydı, o günlere geri dönmüştüm, bu sefer kibritin geri dönüşü yoktu. Bu durum hayatımızda sosyo-ekonomik nedenlerle işi biten her şeyin yerine başka bir şeyin geçmesi durumuydu, öyle oldu. Sergi ve daha sonra bunları bir müzede sergilemek her zaman aklımdaydı. 2014 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Endüstriyel Arkeoloji Anabilim dalında doktora öğrencisi olan endüstri mühendisi Nergis Yiğit, danışman hocası Doç. Dr. Ahmet Uhri ile koleksiyonumdaki kibritleri doktora tezi olarak çalışabilir miyim diye sordu. Bu durum benim için bulunmaz bir fırsattı. Bu sürede karton kutular içinde bulunan binlerce kibrit kutusu tematik olarak tasnif edilip, gruplara ayrıldı. Kazı odası depolarında çanak çömlek tezlerinin yanında kibrit kutuları da çalışılmaya başlanmıştı, sekiz yılın sonunda doktora tezi tamamlandı. Aslında bu süreçte yapılan iş arkeolojik araştırmanın aynısıydı, o nedenle çok zorlanmadık diyebilirim.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 5


Kibritin hayatımızdan çıkması koleksiyonunuzu nasıl etkiledi?

Koleksiyondaki kibritler 1930’lı yıllardan başlıyor, ülkemizde 100 yıldır üretilmiş kibritler koleksiyonda mevcut, toplam sayı 25.000 civarında, bunların yarısı yerli, yarısı yabancı ülkelerde üretilmiş kibritlerden oluşuyor. Bu sayının bir koleksiyon üzerinden sosyo-ekonomik analizler yapmak adına yeterli olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizde farklı nedenlerle en fazla kibrit üretimi ve tüketimi 1960-1990 yılları arasında yapılmıştır. Ayrıca şehirlere olan göç mutfakta kullanılan pişirme araçlarının değişimi ve tüketimin artması kibrit kullanımını artıran nedenler arasındadır.  Bu tarihler arasında çok sayıda kibrit fabrikasının varlığı ve eldeki üretim sayıları bu durumu kanıtlamaktadır. Bu tarihler arasında üretilen kibrit kutuları üzerinde görülen grafiksel öğeler, hiçbir zaman bu kadar çeşitli ve zengin olmamıştır. Çünkü iletişim araçlarının azlığı nedeniyle kibrit kutularının üzerindeki küçük alanlar kamusal mesajlar ve ürün tanıtımı açısından çok önemli olmuştur. Bu alanlar kalabalık kitlelere ulaşmak adına her türlü kamu spotu, sosyal mesaj veya reklam için sonuna kadar kullanılmıştır. O dönemlerden bize ulaşan her kibrit kutusu üretildiği dönemin kültürel özelliklerini taşımaktadır. 1990’lı yıllara kadar Türkiye’deki kibrit kutuları hâlâ oldukça bilgilendirici, iyi tasarlanmış ve çeşitliydi; ancak bu durum daha sonra dramatik bir şekilde değişecek ve 1990’lı yılların sonundan itibaren bilgisayarın yaygın kullanımı ve ofset baskı nedeniyle kutular üzerindeki grafiksel baskı yüzleri birbirine benzeyen, daha çok kilim motifi diyebileceğimiz geometrik baskı desenleri şekline dönüşmüştür. 2000’li yıllardan sonra kibrit üretimi azalmıştır, artan iletişim olanakları dolayısıyla artık kibrit üzerinden mesaj vermeye de gerek kalmamıştır. Günümüzdeki genç kuşaklar açısından kibrit nostaljik bir değer taşımaktadır.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 6


Nergiz Yiğit’in 2022 yılındaki “Arkeolojik Metodoloji’nin Endüstriyel Arkeoloji Bağlamında Haluk Sağlamtimur Kibrit Kutusu Koleksiyonuna Uygulanması” başlıklı tezi çok kapsamlı. Sonuç bölümünde “kibrit markaları tarafından bazen kamu spotu ve bazen de toplum mühendisliği aracı olarak kullanılmıştır.” ifadesi yer alıyor. Sizce kibritin gerek sağlık gerek sosyal mesaj veren kutuları ne ölçüde faydalı oldu? O dönemlerde bir nevi sosyal medya işlevi gördü diyebilir miyiz?

Koleksiyondaki kibritler üzerinde özellikle 2000’li yıllardan önce kamu ve özel sektör tarafından üretilmiş olanlarda kültür, turizm, sağlık, çalışma ve sosyal güvenlik, ulaştırma, çevre, aile ve sosyal politikalar bakanlıkları tarafından toplumu yönlendirmek, bilgilendirmek ve toplumun farkındalığını artırmak amacıyla belirlenmiş olan sosyal mesajlar yer almaktadır. Kibrit kutuları üzerinde her konuyla ilgili bir şeyler bulmak mümkün, bunlar arasında sağlık konusu ile ilgili olanları ayrı bir yere koymak gerekmektedir. Örneğin, yurdun her köşesine ulaşmayan sağlık hizmetine ait mesajları kibrit kutuları üzerinde görebilirsiniz. Bunlar arasında Aşı Kampanyaları, Aile Planlaması, Verem Savaşla mücadele, Organ Bağışı, Kan Bağışı ve Diş Sağlığı konuları ön plana çıkmaktadır. Sağlık konulu sosyal mesajların 1980’lerin ortasında yoğunlaşmış olması 1982 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden sonra Bakanlık örgütlenmelerindeki değişiklikler, revize edilen veya yeni çıkarılan kanunlar ile sağlık çalışmaları ile ilgili olmalıdır. Kutular üzerindeki konular burada sayamayacağımız kadar fazladır. Bu arada kutular üzerindeki mesajların içerik yoğunluğu, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan 5 yıllık Kalkınma Planlarıyla doğrudan bağlantılıdır. Tema seçiminde önemli etmenlerden biri PTT tarafından her yıl yeniden hazırlanan pul emisyon programında yer alan temalardır. Bu programda yer alacak temalar her yıl Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden, Başbakanlıktan, Bakanlıklardan, Genelkurmaydan, üniversitelerden, vakıf/derneklerden ve kamu kurumlarından gelen öneriler arasından seçilerek belirlenmektedir. Kibrit kutuları üzerinde kullanılan çok sayıda temanın pul emisyon programlarında da yer aldığını, ayrıca Tekel markalı kibrit kutuları üzerinde kullanılan görsellerin, aynı yıl imal edilmiş Tekel Sigarası paketleri üzerinde de kullanılmış olduğunu görmekteyiz. Bazı durumlarda özel sektör kibrit kutuları üzerinde de Tekel üretimi kibrit kutuları ile aynı temaların görülmesi devlet tarafından müdahale edildiğini akla getirmektedir.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 7

Aile Planlamasıyla ilgili mesajları içeren kibrit kutuları.

Günümüzde kibritin yerini alan çakmakların üzerinden ileride bir tarih okuması yapılabilecek mi sizce ya da endüstriyel kültür mirasının bir parçası olabilecekler mi?

Her kuşak kendi koleksiyon nesnelerini bulur, toplar ve biriktirir. Günümüz dünyasında kültürel öğelerdeki yerel özelliklerinin yavaş yavaş yok olması, tüketim alışkanlıklarının küreselleşmesi bu konunun önündeki en büyük engeldir. Ülkemizde kullanılan kibritlerin tamamı yurtdışından gelmektedir. Bu nedenle kutuların üzerindeki görsellerin yerel hikâyeleri kalmadı. Ancak bu sorun küresel bir sorundur, bu soruyu farklı ülkelerden kime sorsanız aynı cevabı alacağınızı düşünüyorum.


Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 8

Aşı (üstte) ve kan bağışı (altta) ile ilgili kibrit kutusu örnekleri.


İzmir’deki serginiz sanıyorum en kapsamlısı olacak. 25 bin kibrit arasından kaç kibrit sergileniyor ve neye göre tasnif ettiniz? Sergiyi gezenler aynı zamanda yakın Türkiye tarihini kibrit kutuları üzerinden okuma imkânı da bulabilecek mi?

Koleksiyonun tamamını sergilemek imkânsız olduğu için dokuz vitrin içinde yaklaşık 2500 adetini gruplar halinde kronolojik olarak sıraladık, 1930’lardan başlayan kibritler günümüze kadar gelmektedir. Böylece yıllar içerisinde kibrit endüstrisinin geçirmiş olduğu değişimi gözler önüne sermeye çalıştık. Özellikle Tekel ürünleri ile özel sektörün ürettiği kibritleri kıyaslamak açısından ilginç gruplar oluşturmaya çalıştık. Bunun yanı sıra sergi alanının duvarlarına dünyada ve ülkemizde kibrit üretiminin geçirdiği süreçler, kibrit kimyası, kibrit tarihi ve koleksiyonla ilgili bilgileri pano olarak astık. Ayrıca kibrit kutularının sergilenen veya sergilenmeyen bazı kibrit grupları büyük boy görseller halinde duvarlara yapıştırıldı. Bu nedenle sergi ve duvarlardaki panolar ülkemizin kibrit tarihi açısından yeterli olduğunu düşünüyorum.

Kibrit: Televizyonsuz Hayatımızın Kamu Spotu 9


Sizce günümüzde 5 yaşındaki Haluk hangi nesnenin koleksiyonunu yapardı? Hiç düşündünüz mü?

Yine kibrit koleksiyonu yapardım sanırım, kibrit benim için çok özel ve değerli bir endüstriyel materyal, günümüzde farklı özelliklere ve karakterlere sahip kibrit bulmak çok kolay değil ama insan isterse bir şekilde yine de bulabilir, toplayabilir ve biriktirebilir diye düşünüyorum. Bugünlerde koleksiyon olarak toplayacağımız kutular da bugünün sosyo ekonomik özelliklerini yansıtabilir. Bu kutular üzerinden de dönemsel okumalar yapmak mümkündür.

İzmir’de 20-25 koleksiyonerden oluşan bir Collection Club grubumuz var. Farklı koleksiyonerlerden oluşan bu grupla kamuya açık toplantılar yapıp, konferanslar veriyoruz. Ekip olarak toplumdaki koleksiyonerlik bilincine bir katkımız olursa mutlu oluruz.

Uzun süredir İsviçre Kibrit Müzesi’nin her yıl açtığı tematik kibrit sergilerine katılıyorum. Bu müzenin etrafında dünyadaki kibrit koleksiyonerlerinden bir grup oluştu. Birbirimizle yazışıyoruz ve birbirimize kibritler gönderiyoruz. Bu yıl Portekiz Kibrit Derneği’nden bir davet aldım, o sergi de haftaya açılmış olacak. Bunların dışında koleksiyonuma yönelik yazılarımı okuyan yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda koleksiyoner kibrit gönderiyor ve halen göndermeye devam ediyor. Ben de başka koleksiyonerlere destek vermeye çalışıyorum, bunların içinde en meraklısı iki yıl önce kibrit koleksiyonu yapmaya başlayan komşumuzun kızı 7 yaşındaki Zeynep Erol, büyük bir tutku ile devam ettiği koleksiyonundaki bazı kibrit kutularını açmış olduğum serginin bir vitrininde sergiliyoruz.

MAKALELER

Adıyaman'da Başlayan Kibrit Tutkusu ve Koleksiyonerliği

Arkeolojik Metodoloji'nin Endüstriyel Arkeoloji bağlamında Haluk Sağlamtimur Kibrit Kutusu Koleksiyonuna uygulanması

Kitle İletişim Aracı Olarak Kibrit Kutusu: Sağlık Konulu Sosyal Mesaj İçeren Kutuların Analizi

Taşınır Endüstri Mirası Olarak Kibrit Kutusu: Türkiye Kibrit Endüstrisi'nin Bir Koleksiyon Üzerinden Analizi