Kuş bilimi tarihinde kuzey yarımküre ülkelerinde yaşayan beyaz erkek bilimciler, kuş şarkıları üzerine araştırmaların çoğunu yürütmekteydi ve hüküm belliydi; serenat yapan, erkek kuştu. Ancak 1990'lardan başlayarak, yeni bulgular bu hâkim görüşle çelişmeye başladı. Bu yanılgı kuş ötüşü araştırmalarının kuzey yarımkürede, ılıman bölgelerdeki kuşlara odaklanmasından kaynaklanıyordu; zira kafasını tropik bölgelere çeviren araştırmacılar birçok türün dişilerinin de nağme konusunda usta olduğunu keşfetti. Bilim dünyası, dişi kuşların seslerini nasıl kullandıklarını, dişilerin şarkıları nasıl öğrendiklerini ve neden bazı türlerdeki dişilerin eşleriyle düetler yaptıklarını incelemeye başladılar. Kuş bilimi de erkeklerin çoğunlukta olduğu alanlardan birisi; oysa son yıllarda “dişi kuş sesi” üzerine makalelere bakıldığında kadın yazarların çoğunluğu teşkil ettiği görülüyor.
ABD’nin Baltimore şehrindeki Maryland Üniversitesi’nde görevli bilimci Casey Haines liderliğindeki ekip, dişi kuşların sesleri konusunda yayın yapan araştırmacılara odaklandı. Son yirmi yıl içinde yayınlanan "dişi kuş sesi" makalelerini katalogladılar ve bulguları, aynı dönemde benzer dergilerde yayınlanan "kuş sesi" makalelerinden oluşan bir kontrol grubuyla karşılaştırdı. Bu makalelerin her biri için ilk, orta ve son yazar dahil olmak üzere tüm yazarların cinsiyetleri belirlendi. Analiz sonuçları araştırma konusuyla yazarların cinsiyeti arasında anlamlı ilişkiyi ortaya koyuyor. Sonuçlara göre kadınlar, son dönemde, dişi kuş sesi makalelerinde ilk yazarların yüzde 68'ini oluştururken kadınlar genel kuş sesi makalelerinde ilk yazarların sadece yüzde 44'ünü temsil ediyor. Dolayısıyla erkeklerin dişi kuş sesi üzerinde çalışması, kuş sesi çalışmasından yüzde 24 daha az olası ve kadınların kadın şarkıları çalışma olasılığı da aynı oranda yüksek.
Maryland Üniversitesi bilim ekibi Ekim 2020’de Animal Behaviour adlı dergide yayınladıkları bu makalede dişi kuş sesi üzerindeki paradigma değişimini yönlendiren anahtar kişilerin kadın olduğunu ortaya koyuyor. Bu alana daha az sayıda kadın çalıştığına, kuş şarkısının başlangıçta nasıl evrimleştiğine dair bu yeni anlayışa ulaşmanın çok daha uzun süreceğini öne sürüyor. Tüm bilim alanlarında çeşitliliğin ilerlemeye güç katacağını belirtiyor.