Mersin’in Bolkar Dağları’ndaki göçer yörükler, her yıl havaların ısınmasıyla Toroslar’ın eteklerine doğru göç ediyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan bu göç bazen haftalar sürüyor. Göç sırasında nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan küçük akbabalar, nadir görülen vaşaklar, sarp ve yüksek kayalıklarda yaşayan dağ keçileri gibi canlılarla aynı yaşam alanını paylaşıyorlar. Bu durum, binlerce yıldır konargöçer yaşamlarını sürdüren halkın, doğanın dilini ve döngüsünü öğrenmesini sağlamış. Örneğin, akbabaların yaşam döngülerini bilmeleri sayesinde dağda kaybolan ve ölen hayvanların yerlerini akbabaların güzergâhını takip ederek bulabiliyorlar. Tabii, hayvanların karşı karşıya kaldığı sorunların da doğrudan tanığı oluyorlar.

Bolkarlar Yörüklere Emanet 1

Kök ailesinden Nâzım Bey, Toros Dağları’nın eteklerindeki yaz yurdu olan Büklü Boyun Mevkisi’nde aylarca kalıyor. Ancak bu alanda nefes aldığını belirtiyor. Fotoğraf: Ömer Duman

Doğa Derneği ile Kızılkaya Yenidünya Derneği, kadim bilgilere sahip göçer yörüklerle ortak bir çalışma başlattı: Bolkar Dağları Göçer Yörüklere Emanet. GEF Küçük Destek Programı’nın desteklediği çalışma kapsamında, Bolkar Dağları’nda yaz ve kış yurtlarında görüşmeler yapıldı; farklı alanlarda olan 20’den fazla konargöçerle de sürdürülebilir doğa koruma konusunda iletişim ağı kuruldu. Çalışmanın amacı, göçerlerin bulundukları vadilerdeki, yaylalardaki yaban hayatı hakkındaki bilgileri yetkililerle düzenli olarak paylaşması ve doğa koruma ağı kurulması.

Bolkarlar Yörüklere Emanet 2

Şaban Seyrek ve ailesi yaz aylarını Karboğazı bölgesinde geçiriyor. Şaban Bey, doğanın ve yaban hayvanlarının dilinden anlıyor.

Doğa Derneği Mersin Bölge Sorumlusu Turan Çetin, çalışmanın süreli bir proje olmasını değil, yaşam kültürü olmasını amaçladıklarını söyledi: “Eskiden insanlar tohum atarken bile hayvanlar yer diye fazla atarmış. Anadolu, böyle bir kültürden geliyor. Göçerler hem doğanın dengesini, her şeyin ruhu olduğunu biliyor hem de yaşam şekliyle koruyor. Kıl çadırında kalıyor, hâlâ hayvanlarla göç ediyorlar. Göçer oldukları için nehri, hayvanı, toprağı ya da dağları sahiplenmiyorlar. Bolkar Dağları’nda yaban hayatı çok zengin. Hâlâ vaşaklar, dağ keçileri var. O hayvanlara en yakın yaşayanlar, sorunlarını en yakından görenler konargöçerler. Bu çalışmayla nihai amacımız, farkındalık yaratmak, doğa koruma ağı oluşturmak ve atalarımızın doğaya baktığı gibi bakmak.”