Anadolu'da geleneksel yöntemlerle göçebe hayvancılık üretimini sürdüren son Yörük topluluğu olan Sarıkeçililer, yaşam biçimlerini değiştirmeden binlerce yıllık göç kültürünü sürdürerek yaşıyor. Ancak keçileri, develeri ve çoban köpekleriyle yılda iki kez Torosları aşarak varlıklarını sürdürmeye çalışan Sarıkeçililerin üzerindeki modern yaşamın baskısı her geçen gün artıyor. Kimliklerini, kültürlerini ve yaşama biçimlerini korumak isteyen Sarıkeçililer, şimdi de iklim değişikliğinin baskısıyla karşı karşıya. İklim değişikliği yüzünden bu yıl erken başlayan Sarıkeçililerin bahar göçü, 13-15 Mayıs tarihleri arasında Karaman'ın Kazımkarabekir ilçesindeki Hacıbaba Dağı'nda gerçekleşecek olan etkinlikle son bulacak. 

Göçebe yaşamı sürdüren son Yörük topluluğu olan Sarıkeçililer, kış aylarını Mersin sahillerinde, yaz aylarını ise Konya ve Karaman yaylalarında geçiriyor. İklime ve ota bağlı bir üretim biçimi olan keçi yetiştiriciliği ile geçimlerini sağlayan Sarıkeçililer için keçi yalnızca bir üretim aracı değil, aynı zamanda can yoldaşı ve önemli bir kültürle simge. 

 

İklim Değişikliği Erken Göçe Zorladı

Her yıl yayla sahil Torosları iki kez yürüyerek kateden Sarıkeçililer, doğada yaşayan tüm canlılar gibi iklim değişikliğinden ilk etkilenen insan topluluğu. İklim değişikliği yüzünden bahar göçünün erken başladığını söyleyen Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, "Bu yıl azgan çiçekleri Şubat’ta açtı. İklim değişikliği oğlaklarımız, keçilerimiz, develerimizle bizim erken göç etmemize neden oldu. Göçün başlamasıyla birlikte hiçbir yerde suyu bulamayışımız hayvanlarımızı ve bizleri büyük sıkıntıya sokuyor. Düştük yine yollara, yaylaya gidiyoruz.Yayla sevinci içimizde ama istiyoruz ki yürüdüğümüz yollarda, konduğumuz yaylada yağmurlar olsun ki derelerde sular olsun, hayvanlarımızı sulayabilelim ümidiyle yollardayız." dedi. 

 

Sarıkeçeliler Suyu Arıyor

Her yıl sahilden yaylaya yapılan bahar göçünün sonunda düzenlenen Sarıkeçililer göç kervanı etkinliği, bu yıl 13-15 Mayıs tarihleri arasında Karaman'ın Kazımkarabekir ilçesindeki Hacıbaba Dağı Çoka Mevkii'nde gerçekleşecek. "İklim Değişikliği ve Pastoral Göçebelik: Sarıkeçililer Suyu Arıyor" başlığıyla gerçekleşecek olan etkinlik öncesi tüm ülkeye çağrıda bulunan Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, "Gelin hep birlikte tüm canlıları ilgilendiren bu sorunları konuşalım. Doğada yaşamın güzelliğini anlatalım. Suya, ağaca, dağa, taşa, ateşe, kurda, kuşa saygılı yaşamanın yollarını paylaşalım" diye konuştu. 

 

‘Bu Kültür Arşive Sığmaz’

Tabelasında Yörük yazan derneklerin pek çoğunun gerçek Yörük kültürünü dejenere eden etkinlikler yaptığını savunan Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, "Bizim göçümüz büyük zorluklarla sürerken bize en çok zararı bu yapaylık veriyor. Biz kültürümüzü yaşatmanın derdindeyiz ama bazıları bizim kültürümüzü fotoğraflayıp arşivlemenin derdinde. Her zaman  söylüyoruz, 'bu kültür arşivlere sığacak bir kültür değil' diye. Doğanın içinde yoğrulan binlerce yıllık kültür mirası tamamen yokolup gitmeden gelin hep birlikte bu kültürü yaşatacak adımları atalım diyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

Gerçeği Yok Olurken Sahtesine Milyonlar Harcanıyor

İklime ve toprağa bağlı bir yaşam sürdüren Yörüklerin geleneksel göçünü sürdüren Türkiye'deki tek topluluk olan Sarıkeçililer'in varlığını sürdürebilmeleri için başta idari yetkililer olmak üzere toplumun bütün kesimlerine önemli sorumluluklar düşüyor. Binlerce yıllık gerçek bir kültür büyük zorluklarla varlık mücadelesi verirken, özellikle Yörük nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde yapay Yörük göçleri düzenlemek için akıl almaz paralar harcayan belediyeler eleştiri konusu oluyor. Gerçeği yokolma tehlikesiyle karşı karşıya olan göçebe Yörüklerin son göçünün yaşaması için yeterli destek verilmezken, sahte Yörük göçleri düzenleyen belediyeler, her yıl milyonlarca lirayı sokağa atıyor.