Derin bir kriz döneminden geçiyoruz. İklim değişikliği, ekolojik yıkım ve toplumsal eşitsizlikler gibi küresel sorunların çözülmesi için kaynakların bir yerden alınıp diğer yere aktarılması gibi tek yönlü bir bakış fazlasıyla yetersiz. Burada bugüne kadar ihmal edilmiş ancak insanlık için kritik derecede önemli olgulara yönelmek; uzun vadeli dönüşüm yaratacak kararlar vermek gerekiyor.
Magma’nın Yeryüzü sayısında perspektifimizi bu yüzden de biraz geniş tuttuk. Neolitik dönemde taştan dünyalar yaratan insandan bugün yapay zekâyla yeni bir çağ açan insana kadar, ne yaptık ne yapıyoruz, ne yapmalıyız; bunları sorduk. Bu sırada karşımıza sadece hastalıklar, yoksulluk gibi sorunlar çıkmadı; plastik kirliliği, tatlı su kıtlığı, tarım arazilerinin erozyonu, ormansızlaşma, aşırı avlanma ve özellikle de sayısız biçimde biyoçeşitliliğin azalması gibi sorunlar gördük. Buradan bakınca açıkça görünüyor: Bu dönüm noktasında yapmamız gerekenler konusunda, derin ve nitelikli bir görüşe ihtiyaç var. Ancak o zaman bu sarsılan sistemde, insanın egemenliği de sarsılır, dünyanın daha mutlu bir geleceği olur.
MAGMA YERYÜZÜ ÖZEL SAYISINDA NELER VAR?
OLDOWAN’DAN NEOLİTİK DEVRİM’E / TAŞTAN DÜNYALAR YARATMAK
İnsanın biyolojik evrimiyle iç içe geçen kültürel evrimi, teknolojiyi geliştirdikçe diğer türlerle arasındaki uçurumu derinleştirdi. Kültürel evrim o denli hızlı ilerledi ki, insan doğanın bir parçası olmaktan çıkıp onu şekillendiren bir türe dönüştü. Doç. Dr. Eylem Özdoğan, Oldowan’dan Neolitik Devrim’e uzanan bu kritik dönüşümü Magma Yeryüzü için yazdı.
Yazı: Doç. Dr. Eylem Özdoğan - Fotoğraflar: Yusuf Aslan

KARASABANIN İZİNDE
On bin yıldır toprağı ve ağaç köklerini zedelemeden, istenilen derinlikte işleyen karasaban, günümüzde traktörün giremediği Anadolu’nun dağlık bağlarında ve yamaçlarında hâlâ çiftçinin en sadık yoldaşı. Karasaban bize başka bir tarımın hâlâ mümkün olduğunu hatırlatıyor.
Yazı ve fotoğraflar: Mahmut Orhan Alkaya

YAPAY ZEKÂ / PANİK Mİ? UMUT MU?
Tıpkı bir organizma gibi çevresinden veri topluyor, öğreniyor ve hedefine ulaşmak için en uygun eylemi seçiyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Onur Güngör, Magma’ya yapay zekâ teknolojisinin nasıl işlediğini, parlayan ekranının ardındaki maliyetleri, doğa koruma potansiyelini ama aynı zamanda verimli bir sömürü aracına dönüşme ihtimalini değerlendirdi.
Yazı: Dr. Onur Güngör

EKRANIN ÖTESİ / HAYALET İŞÇİLER
Yapay zekâ çağında teknolojiye yüklenen büyü ve tarafsızlık miti, onun ardındaki insan emeğini görünmez kılıyor. Mekanik Türk’ün içindeki satranç ustası gibi, bugün de “insansız” denilen sistemlerin ardında düşük ücretle çalışan milyonlar var. Teknoloji fetişizmi de bu küresel emek sömürüsünün üzerini örten en parlak perde.
Yazı: Arş. Görv. Buse Akkaya

ÇİN HALK CUMHURİYETİ / YENİDEN DOĞU
Dünya, Çin’in elektrikli araç, yenilenebilir enerji ve yapay zekâdaki küresel liderliğini konuşurken, Kuşak ve Yol Projesi jeopolitik haritayı yeniden şekillendiriyor. Fotoğrafçı Tamer Tamar, tam da bu dönüşümün ortasında, yaklaşık 20 yıl aradan sonra tekrar Çin’e gitti; tsunami dalgası gibi gelen bu teknoloji hamlesinin ülkeye ve halka nasıl yansıdığını gözlemledi, izlenimlerini Yeryüzü ile paylaştı.
Yazı ve Fotoğraflar: Tamer Tamar

ÇOKLU KRİZLER ÇAĞI / TEKNOLOJİ, EKOLOJİ, ADALET
Yeşil enerji ve yapay zekâ gibi devrimler, sınırsız büyüme odaklı sistemde ekolojik ayak izimizi azaltamıyor; aksine devasa kaynak tüketimi ve küresel eşitsizliklerle yeni krizler de yaratıyor. Asıl mesele teknolojinin kendisinde değil; kimin için, nasıl ve hangi sınırlar içinde üretildiği.
Yazı: Prof. Dr. Fikret Adaman - Dr. Irmak Ertör

PLASTİK AÇMAZI / MUSLUĞU KAPAT
Şirketlerin reklam panosuna dönüşen geri kazanım projeleri, sahilde çöp toplama gibi kampanyalar doğayı değil algıyı temizliyor. Mucize gibi sunulan teknolojiler ise plastik krizini çözmek yerine erteliyor, kamu kaynaklarını tüketiyor. Gerçek çözüm musluğu kapamak, yani üretimi sınırlamak.
Yazı: Prof. Dr. Sedat Gündoğdu

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE DİJİTAL KALKAN
Kitlesel yok oluş çağında türler hızla yok olurken onları koruma yöntemlerimiz de hiç olmadığı kadar arttı. Radarlar kuşları izliyor, uydular ekosistem kayıplarını eş zamanlı gösteriyor, yapay zekâ türleri seslerinden, ayak izlerinden tanıyor. İnsan yok ettiği doğayı yeni teknolojilerle yeniden anlamaya ve onarmaya çalışıyor.
Yazı: Süreyya İsfendiyaroğlu

ANADOLU’NUN SON BUZULLARI
Türkiye’nin yüksek dağlarındaki buzullar, iklim değişikliği nedeniyle hızla yok oluyor. Toplam buzul alanımız 13 kilometrekareye kadar geriledi. Erciyes ve Cilo gibi dağlardaki buzulların onlarca yıl içinde tamamen eriyebileceği tahmin ediliyor. Buzul varlığımızı kayıt altına almak için oluşturulan Türkiye Buzul Atlası proje ekibi, Yeryüzü için buzullarımızın güncel durumunu kaleme aldı.
Yazı: Buzul Atlası Proje Ekibi / Fotoğraflar: Prof. Dr. Cihan Bayrakdar

YAPAY ZEKÂ ATEŞ HATTINDA
İklim değişikliğiyle birlikte artan mega yangınlarla mücadelede en güçlü müttefikimiz yapay zekâ ile donatılmış teknolojik ekipmanlar olabilir mi? Yangın ekoloğu Doç. Dr. Okan Ürker, teknolojinin umut vaat eden rolünü, ekosistemle uyumlu olmadığında neden bir yanılsamaya dönüşebileceğini Yeryüzü için yazdı.
Yazı: Doç. Dr. Okan Ürker

TAHRİBATI YÖRÜNGEDEN OKUMAK
Soğuk savaş döneminde icat edilen uydu teknolojisi bugün gezegenin kırılganlığını görünür kılıyor. Ormansızlaşmadan kuraklığa, şehirlerin ısı adalarından sulak alanların kaybına kadar yeryüzündeki değişimi kaydeden uydular, yalnızca tahribatın tanığı değil; aynı zamanda doğayı onarmak için elimizdeki en güçlü rehberlerden biri. Bu zengin bilgi kaynağı, ancak karar vericiler harekete geçmeye istekli olursa anlam bulabilir.
Yazı ve fotoğraflar: Şehir Plancısı ve Hidrolog Sera Tolgay Marshall

UZAY FETİŞİZMİ / ÖTE DÜNYA HAYALİ
Mars’a koloni kurma ve Ay’da madencilik hayalleri, yeryüzünü onarmak yerine dünyadan vazgeçme düşüncesini besliyor. Kaynakların adilce bölüşüldüğü bir düzen arayışı geri plana itilirken, teknofil ütopyalar öne çıkıyor. Uzay kolonisi hayalleri ise aslında yeni bir sınıf mücadelesinin işareti.
Yazı: Prof. Dr. Ali Ergur

YERLİ ÜNİVERSİTELERİ / EĞİTİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK
Amazon’dan Yeni Zelanda’ya kadar birçok yerli topluluk, doğayı yalnızca kaynak değil, canlı bir varlık olarak gören üniversiteler kuruyor. Bu kurumlar, ekolojik değerleri merkeze alıyor, insanı üstün tutan bakış açılarını reddediyor.
Yazı ve fotoğraflar: Selcen Küçüküstel

DERİN ÜTOPYA’DA ANLAM ARAYIŞI
Teknoloji insanlığı tüm temel sorunların aşıldığı bir geleceğe taşırsa, hayatın anlamı ve değerleri nasıl dönüşür? Bu soruyu Deep Utopia (Derin Ütopya) başlıklı kitabında tartışmaya açan filozof Nick Bostrom’a bu ütopyada teknolojinin doğayla ilişkimizi nasıl şekillendireceğini sorduk.
Söyleşi: Tülay Özgür
