Su ışık saçıyor, hayat yaratan sihirli bir gücü var ve görüntüsü bile şifa veriyor. Onu bulandıran, akışını durduran, ışığını söndüren her darbe o sihirli gücü solduruyor. Hayatı kaynağında boğuyor. Eğirdir Gölü, Anadolu'nun mavi boncuğuydu; camgöbeğinden dev bir parıltıydı. Gün içinde renkten renge giren bir gökkuşağıydı. Üstüne yazılmış ya da söylenmiş kutlu sözlerle şarkılarla anılırdı. Önce onu besleyen su kaynakları kirletildi, kurutuldu. Tarım ilaçları akıtıldı. Ama gölün bir hafızası var; ışığını, rengini, yumuşaklığını korumak istiyor. Kalbine dökülen zehre, üzerinde oluşan alp yosunlarıyla tepki gösteriyor.