Fen, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerinde verdikleri eğitimin niteliğini artırmaya çalışan birçok okul, felsefe alanına gereken önemi göstermeyebiliyor. Oysa İngiltere’de Education Endowment Foundation (Eğitim ve Bağış Vakfı) tarafından yapılan bir çalışmaya göre felsefe öğreniminin çocuklarda matematik ve okuma becerilerini geliştirdiği gözlendi. Kırk sekiz okulu kapsayan çalışmada bir yıl boyunca haftada bir kez felsefe dersi alan dokuz ve on yaşlarında üç binden fazla öğrencinin matematik ve okuryazarlık becerilerinde ciddi gelişim görüldü. Üstelik en büyük kazanımları daha sakıncalı aile ortamlarından gelen öğrenciler elde etti. Derslerde gerçek, adalet, dostluk ve bilgi birikimi gibi kavramlar tartışıldı; sessiz düşünmeye, soru oluşturmaya ve sormaya, diğer öğrencilerin düşünce ve fikirlerinin üzerine yenilerini kurmaya özel zaman ayrıldı. Plato ve Kant metinlerinin okunması yerine felsefi tartışmalara sevk eden öykü, şiir ve filmlere odaklanıldı. Felsefe dersleri okuryazarlık ve matematik becerilerini geliştirmek amacıyla özel olarak tasarlanmış olmamasına rağmen dersi alan öğrencilerin matematik ve okuma notları iki ay fazladan matematik ve okuma dersi almışçasına arttı. Sakıncalı aile ortamları olan öğrencilerse en hızlı ilerlemeyi kaydederek okuma, matematik ve yazma notlarını bu dersleri sırasıyla dört, üç ve iki ay fazladan almış gibi artırdı. Öğretmenler öğrencilerin özgüvenlerinde ve başkalarını dinleme yeteneklerinde de iyileşme olduğunu belirtti. Düşünme ve kendini ifade etmenin yeni yollarını öğrenen öğrenciler üzerinde felsefenin olumlu etkileri dersler bittikten iki yıl sonra hâlâ devam ediyordu.
