Resmî Gazete’de 26 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan yeni düzenlemeye göre, “Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik”in 12. maddesine eklenen (4) numaralı fıkra ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kullanım hakkı verilen orman alanlarının, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan bölümleri de, “kamu kullanımına açık olmak şartıyla” turizm yatırımları kapsamına alınabilecek.


Orman Alanlarının Deniz Kanadı Turizme Açıldı 1

Bu durum, bugüne kadar Anayasa ve Kıyı Kanunu kapsamında kamu erişimine açık kalan sahil şeritlerini ve kıyı alanlarını turizm amaçlı tahsise dahil etme imkânı tanıyor. Düzenleme, aynı gün yürürlüğe girerken uygulama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanı’na verildi.

Düzenlemede yer alan “kamu kullanımına açık olmak şartıyla” ifadesi muğlak olarak görülüyor. Çevre örgütleri, bu şartın uygulamada “kamuya ücretsiz erişim” anlamında kalmayabileceğini, fiili kontrolün özel yatırımcıya geçebileceğini vurguluyor.

Ayrıca çevre hukukçuları ve sivil toplum örgütleri, bu değişikliğin Anayasa 43. madde ve Kıyı Kanunu’nun 5–6. maddelerinde yer alan “kıyıların kamu malı olduğu” ilkesiyle çelişebileceği ve doğal alanların “ticarileştirilmesine” zemin hazırlayacağı uyarısını yapıyor. Sahil şeritlerinin oteller, tatil köyleri veya marinalar tarafından ihaleyle tahsise açılması durumunun, halkın erişim hakkını kısıtlayarak “kıyıların özelleştirilmesi” yönünde ciddi bir risk olduğunu belirtiyorlar.