Kaz Dağları’nda yaklaşık 900 bitki çeşidinin yayılış gösterdiği tahmin ediliyor. Bu bitki varlığının 83’ü ülkemiz için endemik yani Türkiye dışında dünyada başka hiçbir yerde yetişmiyor. Ayrıca Türkiye’de başka yerde bulunmayıp yalnız Yunanistan ve diğer Balkan ülkelerinde sınırlı bir yayılış gösteren 31 nadir bitki türü de bu dağda hayat buluyor. İşte bu zengin florası nedeniyle Kaz Dağları’nın bir bölümü Milli Park ilan edilerek bilim otoritelerince önemli bitki alanı (ÖBA) olarak da tescillendi.

Yerel halk tarafından sarıkız çayı (Sideritis trojana) olarak bilinen ve Latince cins adını Troya kentinden alan bu tür, Sarıkız Tepe’den toplanıyor.
Bu dağlarda görülen Türkiye’ye endemik 83 bitkinin 32’si çok dar yayılışlı olup dünyada sadece Kaz Dağları’nda yetişir. Bu endemik türler özellikle dağın zirve bölümünde ve orman kuşağı üzerinde yer alan açık alanlarda yayılış gösterir. Örneğin yerel halk tarafından “çam kekiği” olarak da bilinen Thymus pulvinatus bu endemik türlerden. Anadolu’da yetişen kekik türleri içinde en dar yayılış alanına sahip olan türün yetişme alanı 50 metrekareyi geçmez. Dünyada ve Türkiye’de Kaz Dağları’ndan başka yerde yetişmeyen bu tür koruma önlemleri alınmazsa yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmak üzere.
Adını Troya kentinden alan endemik Sideritis Trojana, dağın en önemli zirvelerinden Sarıkız Tepesi’nde yayılış gösterir. Yöre halkınca sarıkız çayı adıyla bilinen ve çay olarak içilen bu endemik tür yoğun şekilde toplanılıyor ve nesli tehlike altında.

Sintenis belumotu (Asperula sintenisii), dünyada sadece Kaz Dağları’nda yayılış gösteriyor. Adını Alman botanikçi Paul Sintenis’ten alıyor.
Kaz Dağları’nın en yüksek zirvesi olan Karataş Tepe mitolojideki adıyla Gargaros Tepesi civarında yayılış gösteren bir başka endemik tür, Crocus gargaricus (Gargaros çiğdemi), adını tepeden alır. Yolunuz ocak - şubat aylarında buralara düşerse beyaz kar örtüsü üzerinde halı gibi yayılmış sarı çiğdemler sizi karşılar.

Kazdağı göknarı (Abies equitrojani), Kaz Dağları’nda ormanlar oluşturan endemik bir ağaç türü. Troya savaşındaki Troya atının bu ağaçtan yapıldığına inanılır.
*Bugün maden ve yapılaşma nedeniyle yok edilen Kaz Dağları, aslında büyük bir biyoçeşitliliğe sahip. Prof. Dr. Fatih Satıl Kaz Dağları’ndaki bitki çeşitliliğini, Magma’nın “Kaz Dağım” için yazmıştı.8. sayıya Turkcell Dergilik üzerinden ulaşabilirsiniz.
