Geçen yılın kasım ayında Lice’de öldürülen leopar hiç kuşkusuz büyük bir kayıptı ve yüreğimizden bir parçayı alıp götürdü. Tam bir yıl sonra Azerbaycan’da bir başka leopar, fotoğraf kapanına yakalandı. Nahçivan Özerk Bölgesi’nde kurulan foto-kapan, en son 3 Ekim 2014 tarihinde bir leoparı yakaladı. Bölgede leoparların yaşadığı zaten biliniyordu ancak Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hayata geçirilen Ulusal Eylem Planı kapsamında yerleştirilen foto-kapanlar çok daha fazlasını müjdeliyor.


Hasan Aliyev Zengezur Milli Parkı’nda çekilen fotoğraflarla bölgede dişi bireylerin de yaşadığı kanıtlanmış oldu. WWF’nin Azerbaycan Ofisi Müdürü ve leopar uzmanı Elşad Askerov, 2013’ün Haziran ayında çekilen fotoğrafları inceledikten sonra kameralara poz veren iki dişi leopardan söz etmişti. Bu da leoparların üreme şansı olduğunu gösteriyor. Şimdi herkes dört gözle yavru leoparların fotoğraflarını bekliyor. Azerbaycan’daki bireylerin muhtemelen bölgede “kalıcı” olduklarını söylemek de mümkün. Türkiye’de bulunan ve sayılarının beşten az olduğu tahmin edilen leopar nüfusununsa yerleşik olmadığı varsayılıyor. Yirmi yıl kadar yaşayabilen leoparlar, kendilerine 8 ila 450 kilometrekarelik bir yaşam alanı belirliyor. Avlanmak için görüş açısı iyi alanları seçebiliyor ve saatte 60 kilometreye varan hızla avına yaklaşabiliyor. Koşarken 6 metre yüksekliğe zıplayabilen leoparlar aynı zamanda iyi birer de yüzücü.


Kafkasya Leoparı (Panthera pardus saxicolor) Uluslararası Kırmızı Liste’de (IUCN) yer alıyor. Son olarak altı yıl önce yapılan hesaplamalar da sayılarının 871 ile 1.290 arasında değiştiği tahmin edilmişti. Kafkasya Leoparı’na, İran Leoparı, Kuzey İran Leoparı, Orta Asya ve Batı Asya Leoparı da deniyor. Nüfusunun büyük bir çoğunluğu (550 - 850 birey) İran’da yaşıyor. İran’ı, Afganistan ve Türkmenistan izliyor. Rusya, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Türkiye’de de leoparların olduğu tahmin ediliyor ama ne yazık ki bu ülkelerdeki nüfus 10’larla ifade edilemeyecek kadar az. Azerbaycan’da 13 ila 17 bireyin kaldığı, tüm bu ülkeler içinde en az sayıda leopara sahip olduğu düşünülen Türkiye’deyse bu sayının bir elin parmaklarından az olduğu düşünülmekte. Tahmin 2008 yılına ait olduğu için geçen yıl vurulan leoparı da bu sayıdan düşmek gerekebilir.


Bölgedeki leoparlar karınlarını dağ keçisi, yaban domuzu ve karacayla doyuruyor. Bu avlara ulaşamadıklarında ve gerçekten zor duruma düştüklerinde evcil hayvanlara saldırabiliyorlar. İnsanlarla temastan kaçıyorlar. Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Azerbaycan’da bir yandan leopar nüfusunu tespit etmeye, bir yandan da hayvanların yaşam alanlarına yakın bölgelerde yaşayanları bilgilendirmeye çalışıyor. Ne zaman bir evcil hayvan öldürülse leoparlar suçlanıyor. Tek avcının bu büyük kediler olmadığı bölgede çoğu zaman bu iddialar gerçeği yansıtmasa da leoparları hedef haline getiriyor. Avcılar, tuzaklar ve bırakılan zehirler leoparın baş düşmanı. Bir başka sorun da leoparların rahat hareket etmesini ve çiftleşmesini kolaylaştıran ekolojik koridorların güvenliği.


WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem de leopar nüfusunun korunması için alınması gereken önlemler arasında bu koridorlara dikkat çekiyor. Diğer önerileri arasında beslendiği dağkeçisi, karaca gibi büyük otoburların yeterli nüfusa sahip olmasını sağlamak, insanla hayvanı karşı karşıya getirmeyecek önlemler almak, yöre halkının uğrayacağı zararları tazmin edecek mekanizmaları geliştirmek ve izleme programlarını devreye sokmak var.


Azerbaycan’da neredeyse 10 yılı bulan koruma çalışmaları, 2016’ya kadar Hirkan Milli Parkı ve Ilısu Devlet Doğa Koruma Alanı’nda iki ayrı ekolojik koridorun kurulması ve korunmasını amaçlıyor. WWF’nin 2021 hedefiyse dört ayrı öncelikli alanın her birinde bir dişi leoparın üremesini sağlamak ve Kafkasya’daki leopar nüfusunun 30’un üzerine çıkmasını beklemek. Türkiye’nin de Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’daki çalışmaları yakından takip edip az sayıdaki bireye bir yaşam alanı açması doğaseverleri sevindirecek bir hedef olabilir.