Paris Sözleşmesi'nde karbon salınımında ilk sırada yer alan Çin ve Amerika’nın da aralarında bulunduğu 195 ülke, küresel sıcaklık artış üst limitini 1,5 derece olarak belirledi. Yaklaşık çeyrek asırdır iklim değişikliği mücadelesi verenler için oldukça ümit verici bir adım. Ancak Science dergisinde yayımlanan çalışmaya göre 1,5 derecelik artış dahi Akdeniz bölgesinde on bin senedir görülmemiş şartlar oluşturmaya yetecek. Daha şimdiden Akdeniz’deki sıcaklıklar geçtiğimiz yüzyıla göre 1,3 derece artmış durumda. Aynı dönemde dünya genelindeki artışın 0,85 derece olduğu göz önüne alınırsa ve Akdeniz havzasının biyolojik olarak sıcak nokta olduğu, milyonlarca insana yaşam kaynağı sağladığı düşünülürse bu sıcaklık artışının kritik düzeylerde olduğu kolayca anlaşılabilir.

Paleo-iklimologlar Joel Guiot ve Wolfgang Cramer, göl sedimenlerinde yaklaşık on bin yıldır (holosen çağı) biriken polen kesitlerini inceleyerek bu dönemdeki iklim değişikliklerini araştırdı. Bitki örtüsünün çevresel faktörlere direk bağımlı olduğu varsayıldığında nemli ve ılıman iklim koşulları daha fazla çam poleni; daha soğuk koşullarsa köknar veya ladin poleni anlamına gelmekteydi. Bu veriyle birlikte Akdeniz’e ait Birleşmiş Milletler İklim Paneli ve IPCC verilerini kullanarak holosen çağına ait vejetasyon ve iklim modellemesini dört adet farklı ihtimale uyguladıklarında Akdeniz ekosisteminin holosen çağında olduğundan çok daha dramatik bir şekilde değişeceği sonucu ortaya çıktı. Karbon emisyonlarında dramatik azalmayı sağlamanın günümüzdeki endüstriyel sistemi göz önüne alırsak başarılması güç bir hedef olduğunu düşünen araştırmacılar, Avrupa’nın güneyi, Portekiz, İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi noktalarda geniş alanların çölleşeceğini öngörüyor. İklim değişikliği için Paris’te belirlenen 1,5 derecelik artış sınırına uyulsa bile Akdeniz havzasında kapsamlı bir çölleşme görüleceğine inanılıyor. Ekonominin neredeyse tamamını tarım, balıkçılık ve turizm üzerine kurmuş olan Sevilla, Lizbon, Antalya gibi şehirler için kritik düzeyde sıcaklık artışı felaket demek.

Daha sıcak iklim koşullarında, nemin ortadan kalkmasıyla kendiliğinden ortaya çıkan orman yangınları, ekinlerin ve su kaynaklarının kuruması, açlık ve besin kıtlığı sonucu Suriye’de 1998 ve 2010 yıllarında gelişen politik huzursuzluk ve iç savaşa benzer vakaların yakın zamanda oluşması kaçınılmaz görünüyor.