Afrodisias antik kentinde mimari bir konsol ya da konsolun parçası olarak kabartma şeklinde oyulmuş sakallı kolosal mermer baş (yükseklik: 66 cm), 16 Temmuz 2024 tarihinde Aphrodite Tapınağı'nın 50 metre batısındaki bir alanda, yüzeyin oldukça yakın bir seviyesinde ters dönmüş bir durumda bulundu. Baş, yoğun şekilde katılaşmış toprak birikintilerini gidermek için ön temizlik ve konservasyon işlemlerinden geçirildi. Orta taneli Aphrodisas mermerinden tek bir bloktan yapılan kolosal mermer baş MS 2.-3.yüzyıllara tarihlendiriliyor.


Aphrodisias'tan Benzersiz Yeni Buluntu 1

Yüzyıllar sonra gün ışığıyla yeniden buluşan mermer baş, Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrı olan Zeus’un ihtişamını sergiliyor.

Yaşlı sakallı bir Olympos tanrısının kolosal başı, arkasındaki profilli konsoldan yüksek kabartma olarak öne doğru uzanıyor. Saç stili, sakalı ve kral diademi başın Aphrodisias'ta kent tanrıçası Aphrodite kadar önemli bir yerel tanrı olan Zeus’a ait olduğuna işaret ediyor.


Aphrodisias'tan Benzersiz Yeni Buluntu 2

Heykelin saç ve sakaldaki muhteşem matkap işçiliği, üst düzey bir Aphrodisias heykel atölyesine ait olduğunu gösteriyor. Güçlü ilahi imgenin sofistike bir şekilde tasvir edilmesi başa güçlü bir etki kazandırıyor. Portre heykelciliğinden ödünç alınan hassas teknik, burada Zeus'un klasik imgesine daha gerçekçi, adeta nefes alan bir tanrıymışçasına çağdaş bir etki vermek için kullanılmış. Baş, en yüksek kaliteye ve tarihi öneme sahip olağanüstü bir buluntu olarak dikkat çekiyor.

Haber: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı


Afrodisias Antik Kenti

Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kenti, Menderes (Meander) Irmağı’nın bir kolu olan Dandalaz (Morsynus) Çayı’nın oluşturduğu bereketli vadide, denizden yaklaşık 600 metre yükseklikte bir plato üzerinde yer almaktadır. Tarih boyunca, içinde bulunduğu nehir havzasının doğal özelliklerinden beslenen kentin Antik Dönem’deki en büyük zenginlik kaynağını ise kentin kuzeyinde, Babadağ eteklerinde yer alan mermer ocakları sağlamıştır.

Aphrodisias, Antik Karia bölgesinde yer alan, çok iyi korunmuş bir Roma dönemi şehri olup antik dönemde Aphrodite Kutsal Alanı ve mermer heykeltıraşlık eserleriyle ünlenmiştir. Seyyahların ve turistlerin 18. yüzyıldan beri tanıdığı şehir 20. yüzyılın başından itibaren bilimsel araştırmalara konu olmuştur. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde 1961 yılından bu yana New York Üniversitesi tarafından sürdürülen kazı çalışmalarına 1995 yılında Oxford Üniversitesi de dahil olmuştur.

Aphrodisias, 9 Temmuz 2017’de UNESCO Dünya Mirası Komitesi 41. Oturumunda Dünya Mirası Listesine kaydedilmiştir.

Aphrodisias’ta bilimsel kazılarla ortaya çıkarılan anıtlar ve bu anıtlarla ilişkili heykel ve yazıtlar, antik kentin sosyal tarihi ve görsel kültürü hakkında birçok detayın günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Aphrodisias, Yunan ve Roma kimliği arasındaki etkileşim, imparatorluğun işleyişi, dini çatışmalar ile uzlaşmalar ve antik dönemden Ortaçağ’a geçiş gibi kapsamlı konularda çok değerli bilgiler sağlamaktadır. Şehirde elde edilen bulgular antik dünya hakkındaki anlayışımızın büyük ölçüde değişmesine neden olmuştur.

Aphrodisias belki de en çok olağanüstü mermer heykelleriyle ün salmıştır. Kaliteli mermer ocakları yerleşimden sadece bir kaç kilometre uzaklıktadır ve Hellenistik Dönemin sonuna gelindiğinde yerel mermer heykeltıraşlık geleneği güçlü bir şekilde kök salmıştır. Günümüze ulaşan heykeller hem sayıca fazla hem de çeşitlidir. Tanrılar, kahramanlar, imparatorlar, hayırseverler, filozoflar ve sporcuların yanı sıra mitolojik gruplar, dekoratif figürler ile süslemeli ve figürlü kabartma heykeller de vardır. Eserlerin bir çoğu Roma sanat tarihinde önemli yer tutmaktadır. Şehirde üretilen heykeller alanında emsalsiz öneme sahip bir mirastır.

Kaynak: Aphrodisias Kazıları